Gereksiz değil. Çoğu insan oyunu yerine senin yaptığın tarz koleksiyonculuk yapıyor.
Oyunu azınlık bir kitle sürdürüyor zaten.
Dikkat et piyasada sahte kart çok.

@ezkaza

Benim aklımı kurcalayan başka bir şey var.

15 bin kart var sanırım. 15 bin kartı toplamak zaten mümkün değil.

Hiç bitmeyecek bir koleksiyonculuk yapmak düşündürüyor beni biraz.

Türkiye'de var mı bilmiyorum konuyla çok ilgili değilim geçen YouTube da bit pazarı gezen bir adam yüzlerce satın almıştı bunlardan youtu.be

Bu iş için Türkiye uygun mu bilmiyorum. Çünkü bu kartların asıl değerleri bir puanlama aldıktan sonra kesinleşiyor ve bu iş için de yurtdışına kargolayıp kartların size kargolanması gerekli. Orda da gümrüğün durumu malumunuz.
Ben olsam girmezdim

ben sipor yapsam sabah yaparım 10 sene önce miydi neydi sbaahtan metabolizmayı hızlandırırsan btün gün huzlı devam ediyomuş yağ yakıyomuşsun ama akşam yapıp uyuyunca işe yaramıyomuş

İkisini de denedim ben sabah sporu insanıyım.
Bir kere güne çok iyi başlıyorsun herkes uyuklarken sen zinde oluyorsun.
Aç karın spor yapmak çok daha verimli oluyor.
Salonun bomboş olması çok rahatlık gerçekten.
Benim avantajım mesai saatimi sabah sporuna uygun kaydırabiliyordum salona 7 de gitmeme rağmen 10 gibi işe gittiğim için bu konuda sıkıntım yoktu. (Yavaş hazırlanmayı seven biri olduğum için salon açıldığı gibi gidiyordum ben 2,5 saat spor yapmıyordum tabii ki)
Bir iki gün deneyin bence zorlanmazsanız güzel olur.

Sabah spor yapar, duşumu da salonda alırım. Böylece daha uzun salonda kalma şansım olur? Üstelik akşam yemek sonrası spor zorlamıyor mu sizi? Çünkü vücut sindirime odaklanıyor. Dolu mide ile spor yapmak iyi bir fikir değil sanki? Sonrasında yerseniz bu sefer de yemek çok geç saate kalmış olacak?

Ben 3 aydır

Öğlen 12:30-13:30 ve akşam 21:00-23:30 yapıyorum. Ayrıca hafta sonları saat 07-09 ve 21-23 yapıyorum.

Yakında sabah 05-07 olarak günde 3 yapacağım galiba yetmiyor. Tabi akşamlarını da 20-21 ve 21:30-23:30 double yaparım belki günde 4 olacak şekilde.

Sakatlık ve dinlenmeyi çok iyi ayarlamak gerekiyor.

Sadece bugün 30.000+ adım atmışım, 1.600+ kalori, 290 dk aktiflik, 25 km görünüyor.

Güzel ama dayanıksız. Tasarım olarak 8, sağlamlık olarak 3.

çoğu kişide görüyorum bu ayakkabıyı daha çok siyah üzerine beyaz olanı var ortalıkta
klasik 7/10 ve aşırı pahalı değil mi??

eja, ben de pahalı buluyorum ama bu modelden başkası rahat ettirmiyor beni. pegasusun bi önceki versiyonunu kullanmıştım.

Spor kıyafetleriyle sporda giyilecekse ok, yoksa nok

@eileengray kılık kıyafet konusunda bu kadar seçici değilim ama ayakkabı konusunda biraz kararsızım gördüğünüz gibi :) içime tam anlamıyla sinsin istiyorum. geçen açtığım duyuruda nike structure 26 modelinden öneri istemiştim. structe'den bir ayakkabı seçip aldım. şimdi pegasus'tan da bir model alıp ayakkabı defterini kapatmak istiyorum. yani kararsızlığımı yenmek için hoşuma giden her modelden almayı tercih ettim. şu an son kararsızlığım renk konusunda. linkteki beyaz hoşuma gitti, sanırım onu tercih edeceğim.

neon yeşiline benzer bir ayakkabım daha var(nike vomero 18) o yüzden renk seçimim beyaz olacak gibi :)

her hafta aynı ayakkabı soruluyor

at uzvuna benziyor. vurucu tim ayakkabısı. param var, harcıyorum ayakkabısı. 3 ay kullanacağım, sonra atacağım ayakkabısı. ilk tekmede yırtılmalık, ilk çamura batmada çöpe atmalık ayakkabı. full otomasyonla üretilebilecekken niçin günlüğü 1 dolardan çalıştırılan çocuğa yaptırıldığı belli olmayan keriz kertme ayakkabısı.

www.adidas.com.tr

bunlara bak.

Pegasus daha güzel

Fakat vomero ya da pegasus giyince hayatında başka ayakkabı giyemeyeceğin bölüme geliyorsun

Gerçek nike ayakkabılar bunlar

1

@grimavi

Buna kesinlikle katılıyorum. Bunlar dışında model beğenemiyorum. Ufak ekleme yaparsak "Nike Structure" modellerini de katmak istiyorum. Üç model dışında ayakkabı giyinemiyorum. Başka model ayakkabı seçmek için gözlerim yoruluyor yine dolaşıp dönüp 3 modele dönüyorum.

Ben de 1 diyorum

Pegasus hem rahat hem daha güzel.

Pegasus güzel, atrenman ayakkabısı olarak kullandım daha önce.
Vomero yeni çıktı diye biliyorum, görünüşü hoş ama denemedim hiç.

2 ay önce Zoomfly 6 aldım, hocam tavsiye ediyorum, bi' bakın bence.

spor salonu şart mı?
vücut ağırlığınla yap 2 hafta boyunca. yine iyi gelir

vücut ağırlığıyla idare edersin.

not: protein tozu kullananlar da natural sporcudur.

tereyagi mi bu 2 haftada eriyecek, bir sey olmaz hem vucut da dinlenmis olur.

hızlı bir şekilde geri toplanıyor o merak etme. ayrıca yatalak hasta değilsen köyde illa ki bir şeyler yaparsın. bir de salondaki antrenöre bahset durumdan ki sana evde yapabileceğin bir kaç hareket versin. artık damacana mı indirir kaldırırsın onu bilmem ama illa bu gibi durumlar için çözüm vardır. onlar da tatile gidiyor neticede.

direnç bantları çok işe yarıyor. kendi ağırlığınla da yaparsın. günde yarım saat. bir de yüzeceksin. o da ayrı spor. ben tatilden hep daha formda dönerim.

günde 13 tane yumurta yemelisin en az.

youtu.be

Kas dediğimiz şey bildiğin löp et, öyle düşündüğün gibi 2 hafta antrenman yapmayınca atrofi olmaz, en az 6 haftadan sonra çok küçük kayıplar olur ki eğer protein alımlarını orta/üst düzeyde tutarsan hiçbir şey yapmasan bile kaslar büyük oranda korunur, bu aşamada dert edeceğin şey kas kaybı değil yağlanmak olmalı, antrenman olmayınca genelde beslenme de sakatlanıyor o da yağlanmaya neden oluyor, problem bu. Onun dışında sarkoplazmik kayıplar, yani kaslardaki sıvı miktarı azalıp kasları küçük gösterebilir ama bu önemli bir konu değil. Ayrıca böyle birkaç haftalık aralar sinir sisteminde biriken yorgunluğu absorbe ettiği için sonrasında yapılan çalışmalar çok daha performanslı ve kazançlı oluyor, bu şekilde de değerlendirebilirsin.

genel olarak hiçbirini beğenmedim ama;

koşu içinse:Total Orange/Total Crimson/Chalk/Siyah

Pure Platinum/Wolf Grey/Total Orange/Persian Violet (en sondaki yani)

mor beyaz çok iyi

Mor beyaz olan, retro havası var

gunluk: Beyaz/Bright Crimson/Photon Dust/Siyah
kosu: Total Orange/Total Crimson/Chalk/Siyah

günlük kullanım siyah
koşu için turuncu

1- turuncu
2- mor

Bilgi için teşekkürler. 14-21 ebatlarında klasik kitap basımı görünümünde olmasını istiyorum. Bunu hakkıyla yapabilecek, önerebileceğiniz site var mıdır ?

satmadığınız, dağıtmadığınız sürece bir problem olmaz.

en güzel çözüm ozalitçiye gitmek. olmadı matbuu.com 'a da bir bakın.

izmirde iseniz demfo fotokopi yapar bunu, bornovada suphi koyuncuoglu lisesinin karsi sokaginda.

Var abi var yıllar önce burada sormustum, hala aynisi. Arada geliyor şöyle 5-6 saat oynuyorum. Sonra haftalarca gene yok. Şimdi hanim ailesinin yanina gidecek o dönem bosluktan oynarım dedim.

Sogumak değil de hayatta çok şey var gelecegimizi etkileyecek. Misal benim fransizcami çok daha iyi yapmam lazım, sirkete yeni gelecek uygulamayi ogrenmem lazım, yeni is sebebiyle bazı şeyler ogrenmem lazım ve çoğunu da boş vaktimde yapıyorum. Bunlar benim belki gelecek 10-20 yılımı etkileyecek, haliyle onun anksiyetesi ile oyun oynarken vakit bosa geciyor hissediyorum yapamıyorum.

Misal benim hanımın oyunlara baslatan benim, benden kat kat fazla oynuyor, her gün oynuyor hatta. Herkeste olmuyor yani ama olanlarda bunu çözen görmedim. Gerçekten hayatinizda stres yoksa, gelecek kaygisi yoksa o zaman olur. Misal 2018 yılında yeni işte basit satin alma yapıyordum, aksam 5.30 biterdi is, geleceği düşünecek bir şey de yoktu. Saatlerce oynardim. Şimdi öyle değil.

içerik olarak bir yerden sonra çoğu aynı geliyor, merak yaratmıyor

Benim bir ritüelim vardır, elimde bi kadeh şarap yılbaşı akşamı 1.5-2 saat heroes 3 açar oynarım yeter :)

Yaş ilerledikçe kafa kaldırmıyor bence.

en güzeli arkadaşlarla beraber oyunan reel oyunlar. kutu oyunları, 101, batak gibi.

ben oldum olası, insanı yormayan simulasyon oyunlarını sevdiğim için kafa kaldırmama olayını yaşamadım. hatta steam de achievement sistemi olduğundan bu tip oyunlardan sıkılmıyorum da. yaşım 37. severek oynuyorum.

bir kişi de demiyor ki half-life alyx'i nasıl oynadın? örnek verilecek oyun bu mu sizce?

oyunlardan zevk almamak başka VR'dan zevk almamak başka.

27-28 gibi birakmistim ben..

gecen sene cocuga ps5 aldim, hatta heves ettim gittim yeni cikan diabloyu aldim eski gunlerin hatrina... eve gelip bir duble viski koyup oyunu aciyorum, 10 dakikada bayiyorum.

40'i devirip oynamaya devam edenlere hayret ediyorum yaw..

Kafa yoran oyunları bırakıyor insan o yaşlardan sonra basit kafa dağıtan oyunlara yönel serious sam oyna mesela ama ilk versiyonu oyna

vallahi ben sadece yilda bir kere far cry, painkiller veya age of mythology atiyorum. oyun oynamak icin pc basina gecince ne yapiyorum ben aga ya sorusu kafamda cinliyor.

20'şer dakika roundları olan oyunlar dışında ben de sıkılıyorum. 5-6 el sonra bu oyunlar da sıkıyor hatta. (battlefield 1 vs)

bence hem vakit kısıtlı hem oyunda harcanan vakti başka yere harcayabilirdim hissi insanı bırakmıyor.

Hayat acimasiz soguk ve zalim

Para kazanilmasi lazim faturalar fln kira kafa bir trilyon artik

Evin olsa evlendin diyelim cocugami bakican karina mi ev islerine mi yoksa meslegine mi sosyal hayatina mi

Yas ilerledikce hayat ciddilesiyor

Oyunlar bana cocukca geliyor suan birde online sevmiyorum veletler var bi suru oyle akli basinda adam bulmasi zor

Ayda yilda bir red alert oynarim pcden

care nintendo switch.

cocukken ps'im olmadi hic ve cok ozenirdim. sonra para kazaninca ps5 aldim kendime ve cogu oyunu oynayamiyorum bile. tlou serisini cok begenerek oynamistim ama baldur's gate aldim biraz oynadim duruyor kenarda. rdr 2 bile oynayamadim. bunlar cok begenilen oyunlar.

switch varken oynuyordum sadece. cunku telefon gibi canin sikilinca alip 1-2 saat vakit oldurup kenara atabiliyorsun. o cok guzeldi.

Yıkandığında çekmesi için yün olması lazım, her penye çekmez diye biliyorum. Terziye verirsen halleder, aslında çok da zor bir işlem değil ama nihayetinde hazır giyim görüntüsünün bozulmaması gerekiyor. Tişörtünü güle güle kullan, umarım istediğin gibi olur.

@muhayyer divan teşekkür ederim. tişört ne kadar yün ne kadar penye bunun ayrımını yapacak kadar bilgim yok kumaş türlerinde. işi ehline bırakmam en iyisi olacak, yarın terziye götüreceğim.

sevdiğim bir müzik grubunun lisanslı tişörtünü aldım. terzi kesip biçerken orjinalliğine zarar vermesinden endişe ediyorum. tişört, üstüme epey büyük geldi. giyilecek gibi de değil.

Pamuklu tişörtü kurutma makinesinde yüksek sıcaklığa atınca da çekiyor mesela ama ne kadar çeker, sağı solu yamulur mu bilemezsiniz. Bir de baskılı tişörtse hiç öyle maceralara girmeyin, bozmayın tişörtü. (Etiketinde kumaşın ne olduğu yazar.)

Dümdüz dikdörtgen kesim tişörtse ortalama bir terzi yapar, sorun olmaz muhtemelen. Üzerinizde ölçü alıp yaparsa en temizi olur. Bir de kollarını da daraltmayı ve gerekiyorsa kısaltmayı atlamasın.

Terzi cok rahat daraltir. Ben bir suru gomlek ve pantolon daralttim.

@kobuzchu kiz

evet, baskılı t-shirt. o yüzden hiç yıkama işine girmeyeceğim. terziye ölçü aldırıp yaptıracağım. orantılı şekilde kesmeyi becerir umarım. daha önce hiç terziye kıyafet daraltmadım.

@floydian

Gömlek ve pantolon penye değiller, penye esnek bir kumaş olduğu için müdahale zordur, hazır konfeksiyon görüntüsünü muhafaza etmek de zor olur, gerçi bir overlok makinesine bakar ama iş bilmeyen terziye toslamak da var onun için önemli. Yoksa gömlek ve pantolon daraltma kumaş kolaylığından dolayı epey kolaydır.

Gecen biri 120 tl'ye daralttim diyordu. Makinedense terzi mantikli.

100-250 TL gibi ücretleri gözüm kapalı öderim. T-shirt'ü dediğim üzere yurt dışından aldım. ürün+kargo için 2500TL, gümrük ücretiyle toplamda 2750 tl ödedim. bi %10 daha ödeyeyim de giyilecek kıvama gelsin en azından.

Burn out.
Isteki stresi iste birakman, isten cikinca iyi dinlenmen gerek.

Valla 8-5 çalışmak zaten çok yorucu. En enerjik ve verimli olduğumuz zamanlar işte geçiyor. Ben zar zor eve gelip yemek yapıp yedikten sonra 1saat yuruyebiliyorum. Bir de bence 30 sonrası tempoda da bir düşüş oluyor sanki:/

Çok yoğun ve stresli çalışmak bitkinliği hızlandırıcı bir şey ancak ağır çalışmıyorsunuz diye yorulmayacaksınız anlamına gelmiyor. Her gün hayatınızın 9 saatini iş yerine belli bir kısmını da buraya gidip gelmeye ayırıyorsunuz. Bunun kendisi tek başına ağır bir şey zaten.

En son ne zaman tatil yaptınız? Bayram gibi oradan oraya koşmadığınız günlerde kafanızı dinleyip rahatlamak için en son ne zaman +1 hafta izin aldınız? Eğer cevap 1 seneden daha önceyse izin zamanınız gelmiş.

8-5 çalışan bir insanım, hatta 7-17 gibi çalışıyorum. Çok da yoğunum, insanlarla uğraşmayı gerektiren bir işim var. Ancak bu yorgunluğun gerçek bir yorgunluk olmadığına, kendimi kandırdığıma inanıyorum. Vücutlarımızın çok daha ağır kondisyonlara göre tasarlandığını, bir 8-5 çalışmanın vücudun potansiyelinin çok altında kaldığını düşünüyorum. Neredeyse her akşam spora giderim. Hayali bir yorgunluk yaşıyoruz, bunun sebebi de bence çalıştığımız yerler... Klimalar, ledler, parlak ekranlar vs vs. Beyin yorgunluğu ile vücut yorgunluğu farklı bir şey ve dinlenme şekli aynı değil. Akşamları yürüyüş ya da spor yaparak beyninizi dinlendirebilirsiniz. Çok daha zinde hissetmeye başlayacaksınız bu şekilde ve gün yetmemeye başlayacak artık.

Yeni gümrük yasasina göre bu tutar 10 kat veya fazla olacaktir.

Tr'de güzel shirt satilmadigi için begenmemekte haklisin.

Amazon.com.tr

decathlon'un şu tshirtlerini beğeniyorum ben:

www.decathlon.com.tr

30 euro altına vergi yok, üstüne vergi var gibi bir durum yok ki şu anda. yurtdışından alınan her ürüne vergi var, bir euro bile olsa.

30 euro sınırı şunun için var.
eğer ürün bedeli 30 euro altındaysa vergisi yüzde x (oranı hatırlamıyorum)
eğer ürün bedeli, 30 euro üzerindeyse bu sipariş bireysel değil ticari olarak kabul ediliyor ve teslim alabilmek için gümrük müşavirliği firması ile çalışmanız gerekiyor. bu durumda da ayrıca kdv, hizmet ücreti filan ödüyorsunuz, astarı yüzünü çooook aşıyor.

sizin durumda ikisini aynı siparişte verirseniz ve birlikte gönderilirse (15 günü gecikeceği varsayımı ile) zaten 30 euro sınırı aşıldığı için gümrüğe takılır, alamazsınız. ayrı ayrı sipariş vermeniz gerekiyor.

amazonun ek ücret ödeyerek hızlı gönderim yapma durumu oluyor. ona bir bakın derim. ödeme ekranında çıkıyor. eğer öyle bir durum var ve 15 günden önce teslim garantisi veriyorsa o ücreti ödeyip birlikte sipariş verebilirsiniz. şu an sınır 150 euro malum.

ama dediğim gibi her durumda vergi vereceksiniz zaten. sadece oran yükseltildi. onu da amazon peşin alıyor.

ama şu nasıl olur bilmiyorum. siz ürünü şu an aldınız. şu an oran yüzde otuz. siz yüzde otuz kadar vergiyi peşin ödediniz. gelmesi 15 gün gecikti, yeni kanun yürürlüğe girdi. bu durumda ek vergi çıkacak. o vergi yüzünden ürün gümrükte mi kalır, gelir kapı da mı tahsil ederler, onu bilemiyorum.

Patlar

Kaft, Hoghheim, Mounte Bianca gibi markalara baktınız mı?

@kobuzchu kiz öneri için teşekkürler. 3'ünü de aradım fakat istediğim tarz bir tişört bulamadım yine.

Baskı değil de dikiş olarak wwf tişörtlerini beğeniyorum ben hayvanları seven biri olarak. Reflect studio var bi de wwf'nin tişörtlerini de onlar üretiyor zaten.

yalnız değilsin, trendyol özelinde konuşacağım çoğu markanın güzel ürünleri yok burda, mesela koleksiyon ürünlerini çok az görüyorum, eğer klasik avm markaları tercih ediyorsan kendi sitelerine bakmanda fayda var.
öyle çok zevki olan biri değilim ama trendyol çok çöp ve zaman öldürücü bir bluz için 3000 tane resime bakmak manyaklık birde mağaza gezmektede fayda var atıyorum nişantaşı avmsi zarası ile bakırköy avm zarası arasında model bazında çok fark oluyor.

@eja Mağazaların kendi sitelerine bakıyorum çoğunlukla. Pişti olmayı sevmiyorum. Dışarıdayken benimle aynı kıyafeti giyen birine denk gelmek istemiyorum. Bu yüzden seçici davranıyorum. Olmadı mağaza gezeceğim(hiç de sevmediğim bir şey)

Sırf pişti olmayayım diye bazı markaların 2-3 sene önceki moda tişörtlerini, ceketlerini alıyorum mesela. Bu da ayrı bir hastalık. Zara'nın 2024'de çıkardığı deri ceketi almam mesela çünkü dışarı çıksam 5 kişiden 1'inde var bu.

Cinsiyetiniz, yaşınız, maddî imkanlarınız önem kazanıyor.

Ben dikiş öğrenmeye çalışıyorum mesela, zaten ihiyacım da var ama şahane el yapımı ürünler üretilebiliyor satılabiliyor.

Ya da ne bileyim hobi bahçesi olabilir, marangozluk olabilir, çamur kil heykel olabilir, makrome gibi bişeyler olabilir... üretkenlik size iyi gelecek gibi görünüyor.

Yazmaya merakınız varsa yazarlık kursu alabilirsiniz mesela. Çok ciddi eğitimler var. Senaryo, roman, tiyatro gibi... Bizzat amatör tiyatro gruplarına katılabilirsiniz. Seslendirme dersleri alabilirsiniz... Gibi.

@Mirket

Kendim müzisyenim ama müzik eğitimi hiç aklıma gelmedi hakaten :))

Yemek kursu demeye geldim bir de.

@Mirket

Sıkıntıdan alacağım herhalde böyle giderse

@muhayyer divan

Cinsiyet Erkek, Yaşım 28. Ya açıkçası bana rahat mı batıyor bilmiyorum. İş ve spor nedeniyle mental olarak yoruluyorum. Yani evde yapabilecek basit aktiviteler arıyorum. Fakat bahsettiğiniz işlere hobi olarak hem uzağım hem de zaman ayıracak vaktim yok. Şu an aklıma gelen en iyi aktiviteyi söyleyeyim, oradan anlayın neler yapabileceğimi. Puzzle alıp, yapmak istiyorum. Aklıma gelen en basit aktivite bu şu an. Buna ekleyebilecek şeyler düşünüyorum. Müziğe ilgim olsa müzik aleti çalmayı öğrenirdim o da yok. Belli rahat batıyor bana.

Yerinde olsam bir insan icin olmazsa olmaz seylerin egitimini alirdim

Misal yemek yapmak ascilik tarzi

Bence her birey yemek konusunda pro olmali

Nereye gidersen git aç kalmassin maddi olarakta mide olarakta kimseyide ac birakmazsin

kariyerinizi gelistirecek egitimler alin, ben yazilim ogreniyorum mesela

ilginiz varsa seramik kursları baya keyifli oluyor

maket yapıyorum ben

Ben böyle boş vakit değerlendirme sorularına standart spor, müzik, dil cevabı basıp geçiyorum.

o ayaklar tıpış tıpış gidecek iş yerine .. :)
İzne çıkmak için çalışmak lazım.

Isi hayatinda sadece bir arac yaptigin an hic boyle dertlerin kalmicak. O senin para kazanma aracin. Belki farkinda bile olmadan kendini gereginden fazla paraliyorsun eminim. Sonra iste bu sendromlar olusuyor. Eskiden boyleydim, artik pazar sabah karsi eve gelip pzt ise giden insana donustum ordan biliyorum.

tatilden en geç cumartesi akşamı dönmüş olmak çok rahatlıyor. ben hep bu şekilde yapıyorum. pazar sabahı evimde uyanınca ertesi güne daha rahat motive olabiliyorum. pazar akşamı eve gelip pazartesi sabahı işe gitmek için kalkınca intihar etmen işten bile değil.

Ben genelde tatilimi iki parçaya bölüp kullanıyorum, en azından ilk tatil sonrası "neyse bi' tatilim daha var." diyorum :) blok tatilden dönünce " bi' sonraki tatil 1 sene sonra :(( " moduna girebiliyor insan çünkü.

Abi şimdi tabi benim tatillerim çok daha fazla falan ama benim fransa'daki is hayatımdan anladığım is yerinde mutluysan sorun olmuyor.
Yani çok uzun zamandir pazartesi sendromu diye bir şey yaşamadım ben. Oldukça mutluyum is arkadaslarimi gormekten, goygoydan.

Ben de yazar yazmaz gibi cumartesi dönmeye çalışırım.

Ha bir de pazartesileri evden calismanin verdiği bir şey de olabilir.